Türkei: Die Autohäuser am Leben zu erhalten wird immer schwieriger

Automobilabsatz Türkei

Die Automobilindustrie der Türkei sendet weitere Warnsignale. Dieses Mal stehen die Autohäuser im Blickpunkt. Die Branchenvertreter sagen, dass es immer schwieriger werden würde die Autohäuser am Leben zu erhalten.

Dem Katastrophenjahr folgt ein weiteres Katastrophenjahr und noch ein…

Letztes Jahr war für die Automobilindustrie und die türkische Wirtschaft ein Katastrophenjahr, aber was dann 2019 folgte zeigt, dass 2018 ein viel besseres Jahr war.

After-Sales-Service kann die Situation auch nicht mehr retten.

In den ersten acht Monaten ging der Autoabsatz im Lande um 46% zurück. Parallel nahmen die Produktion um 11% und die Exporte um 6% ab. Die Branche kämpft parallel um den Erhalt der Autohäuser. Dieses war bis jetzt mit After-Sales-Service möglich, nur mit den seit Jahren rückläufigen Autoverkäufen, kommt auch hierüber nicht genug rein, dass man das System aufrechterhalten könnte, sagen die Brancheninsider.

Die Zahl der Niederlassungen schrumpft

Die Zahl der großen Autohäuser würde ständige schrumpfen. Die derzeit vorhandenen 950 Autohäuser werden wohl in 2020 auf 650 geschrumpft sein. Einige der größten Autohäuser würde mittlerweile mit nur drei Verkäufern auskommen.

Als im Lande noch über 1 Mio. Stück PKW abgesetzt wurden, hat man in die Autohäuser investiert. Bis Ende 2019 rechnet die Branche nicht einmal mit 400.000 verkaufen Fahrzeugen.

2020 wird es noch schlimmer kommen

Die Niederlassungen der Marken werden die Flaute in der Automobilbranche erst in 2020 in voller Härte zu spüren bekommen, sagen die Branchenkenner. Das wird auch für die restliche Wirtschaft nicht anders sein. Nach diesem Schrumpfungsprozess wird die Wirtschaft, auch wenn mal alles anfangen würde sich zum Besseren zu wenden, lange Zeit benötigen um den alten Stand zu erreichen, wenn überhaupt möglich.


Die Quelle zu Beitrag: Aysel YÜCEL / Dunya-Online

Nur wenn der Wagen gar nicht mehr funktioniert, geht man zur Reparatur. Die Routine- bzw. Intervallkontrollen bzw. -Inspektionen würden die Benutzer gänzlich ausfallen lassen.

Otomotiv pazarında kan kaybı artıyor. Yılın ilk sekiz ayında yüzde 46 daralan pazar, yetkili bayilerde de büyük kayıplara neden oluyor. Bu yıl en zorlandıkları konunun bayileri ayakta tutmak olduğunu söyleyen sektör temsilcileri, “Bayiler satış sonrası ile ayakta kalıyordu, ancak pazardaki daralma satış sonrasını da vurdu. Bu alandaki asıl kayıp ise 2020’de olacak” diyor. Servise gelen müşteri sayısının 2020’de en az yüzde 30 daralması beklenirken, 950 olan plaza sayısının ise 650’lere kadar inmesinden endişe ediliyor. Otomotivciler, bayi tarafında yaşanan sıkıntıları ve gelecek dönem için endişelerini DÜNYA’ya anlattı.

“Çalışanların masrafl arı satış sonrasıyla karşılanıyor”

Mercedes-Benz Türk Otomobil Grubu İcra Kurulu Üyesi Şükrü Bekdikhan, sektör olarak bu yıl en zorlandıkları konunun bayileri ayakta tutmak olduğunu belirterek, “Bu yıl bayiler satış sonrası hizmet ile ayakta kalmayı başardı. Ancak satışlardaki daralma önümüzdeki yıl satış sonrasını da daha çoketkileyacek. Bayilerde asıl büyük kayıp önümüzdeki yıl olacak çünkü seneye satış sonrası da olmayacak. Bayiler için asıl risk burada. 2020’de bayileri ayakta tutmak kolay olmayacak” dedi. Hemen hemen tüm bayilerin personel masrafını satış sonrası hizmetlerden karşıladığına dikkat çeken Bekdikhan, “Pazardaki daralmadan satış sonrası onların yaşam kaynağı oldu. Bu yaşam kaynağını belli bir sayıdaki satış adetleriyle beslemeniz lazım. O satış adetleri olmayınca bu sefer servislere giren sayı yarı yarıya düşecek, doğal olarak kendini de besleyemeyecek hale gelecek. Dolayısıyla bizim bu adetleri besleyecek organizasyonlara ihtiyacımız var. İç pazarda 1 milyon adetlerin yapıldığı dönemde bayilere büyük yatırımlar yapıldı, bu alanda kalifiye insanlar yetiştirildi. Bayilerde çok daha büyük kayıplar yaşanmaması için iç pazarı canlandıracak tedbirler alınmalı. Satış adetlerinde 10 yıl geriye gittik” diye konuştu.

Yıl sonu için beklentilerinin 400 binin altında olduğunu belirten Bekdikhan, “Maalesef yıl sonu toplam pazar için çok umutlu değiliz. Tüketicinin güvenini kazanmadan bir anda satışlarda büyük canlanma olmasını beklemiyoruz. Taşıt kredi faiz oranlarında bu yıl için büyük değişiklik beklemiyorum, ancak olsa bile bu yılın rakamlarına büyük etkisi olacağını düşünmüyorum” dedi.

“Bayilerde asıl kayıp 2020’de başlayacak”

Honda Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Bülent Kılıçer de satış sonrasındaki azalma nedeniyle bayileri büyük tehlikenin beklediğini dile getirerek, “Bayiler satış sonrası servis hizmetleri ve aksesuar vb. parçaların satışıyla ayakta duruyordu. Ancak pazardaki daralma bu kanalı da vurmaya başladı. Bu yıl bu etkisi sınırlı şekilde yaşadık ancak, asıl etkiyi önümüzdeki yıl ve sonrasında yaşayacağız. Servise giren müşteri sayısında en az yüzde 30 düşüş bekliyoruz. Bayiler için de asıl büyük tehlike burada. Bu şekilde devam ederse bayilerde kapanmalar başlayacak. Burada tek yapılabilecek şey, iç pazar satışlarını artırmak. Faizlerde kısmen düşüş olsa da ÖTV indiriminin bitmesi ile gelen kaybı kapatmadı. Böyle devam ederse yılsonunda adetler 300 binlere kadar düşer” dedi.

“Satış temsilcisini 3’e düşüren bayiler var”

Otomotiv sektörünün önde gelen veri ve analiz şirketlerinden Cardata Türkiye Genel Müdürü Hüsamettin Yalçın, Cardata sisteminde yaklaşık 450 bayi olduğunu, bu nedenle bayi tarafında yaşanan küçülmeyi yakından gözlemleyebildiklerini söyledi. Sektörde yaşanan depremin etkisini önümüzdeki yıl görüleceğine vurgu yapan Yalçın, “Birçok bayi genel müdürü ile konuşuyorum. Bu tarafta sıkıntı büyük. Sektör temsilcileri, şu anda yaklaşık 950 olan yetkili bayi sayısının 2020’nin ilk yarısının sonuna doğru yaklaşık 650-700 seviyelerine ineceğini öngörüyor. İstihdam konusunda sektörde kayıp zaten başladı. Beylikdüzünde büyük bayilerimizden birinde müşteri temsilcisi sayısının 3’e düştüğünü öğrendik” açıklamasını yaptı.

Bayilerin kayıpları azaltmak için çeşitli tedbirler almaya yöneleceğine dikkat çeken Yalçın, “Bundan sonra ‘çoklu marka’ döneminin başlayacak. Bayiler ayakta kalmak ve sürümden kazanmak için çoklu markaları devreye sokacak. Bu konuda daha önceden tutucu olan distribütörlerin daha anlayışlı olması gerekecek” dedi.

“Arıza olmadan kimse servise gelmiyor”

Kısa süre önce Hyundai’deki genel müdürlük görevinden ayrılan sektör uzmanlarından Önder Göker de bayilerde yaşanan sıkıntılara yönelik değerlendirme yaparak şunları söyledi: “Şu anda bayileri ayakta tutan iki şey var. 2. el ve satış sonrası. Satış sonrasında adetler çok düştü. İnsanlar taleplerini öteliyor. Arıza olmadan kimse gelmiyor artık. Ancak bunun asıl etkisini önümüzdeki yıl göreceğiz.”

Şahsuvaroğlu: Tek çıkış yolu iç pazarı canlandırmak

Eksin: Eğitimli iş gücü kaybediliyor, teşvik şart

Otomotiv Yetkili Satıcıları Derneği (OYDER) Başkanı Murat Şahsuvaroğlu, satış sonrası servis hizmetlerinin bayilik sisteminin ana kaynağı olduğunu vurgulayarak, “Bu taraftaki sıkıntılar ancak sıfır araç satışlarının canlandırılması ile çözülebilir. Kuşkusuz sektördeki en önemli konu satışları artırıcı önlemlerin alınması. Bizler yetkili satıcıyız işin kaynağı aracın satılması. Araç satılsın ki fabrika üretsin, yan sanayi çalışsın, sistem devam etsin” dedi. Şu anda Türkiye’de 950 plaza olduğunu belirten Şahsuvaroğlu, plaza sayısının değişmediğini ancak, tüzel kişi sayısının 725’ten 675’e düştüğünü belirtti. Öte yandan otomobil satışlarında en kötünün geride kaldığına inandıklarını belirten Şahsuvaroğlu, şöyle devam etti: “Geçtiğimiz yıl eylül ayı en fırtanalı yıl olmuş, 23 bin adetlik satış yapmıştık. Bu ay ise satışların 40 bin adet olmasını bekliyoruz. Yıl sonunda ise 400-440 bini yakalarız diye düşünüyorum. Bu noktada faiz indirimin pazara ne oranda yansıyacağı önemli. Faiz indiriminin nasıl karşılık bulacağını hep birlikte göreceğiz” şeklinde konuştu.

Otomotivde en büyük kayıp yine ağır ticaride yaşandı. Ocak-Ağustos döneminde toplam pazarda 3 bin 867 adetlik çekici ve kamyon satışı gerçekleşti. 2018 yılının aynı dönemine göre pazar yüzde 58 daraldı. Ağır Ticari Araçlar Derneği (TAİD) Başkanı İlhami Eksin, daralan pazarın ağır ticari tarafında da bayileri zorladığını vurgulayarak, “Ağır ticaride bayi yatırımları 25-30 bin adetlere göre yapıldı. Şimdi ise 6 bin adetleri konuşuyoruz. Tüm üyelerimiz bayi tarafında büyük sıkıntı yaşandığını belirtiyor. Satış sonrası bayilerimiz için çok önemliydi, ancak o tarafta büyük azalma var. Sadece iş kaybı yaşamıyoruz, eğitimli iş gücünü de kaybediyoruz. Satışları artırmaya yönelik her türlü desteği bekliyoruz” dedi. Eksin, yılsonu beklentilerinin yaklaşık 6 bin adet olduğunu belirterek, “Ötelenmiş bir talep olduğunu görüyoruz ve bunun uzun süre beklemeyeceğini tahmin ediyoruz. Sektör olarak biz de teşvik bekliyoruz. Sağlanacak çeşitli teşviklerle ötelenmiş talebin pazara kazandırılması sayesinde ağır ticari araç pazarında 2020 yılında yükseliş görebiliriz” diye konuştu.

Yenigün: İç pazar %46 üretim %11 ihracat %6 daraldı

Otomotiv Sanayii Derneği (OSD), 2019 yılı Ocak-Ağustos dönemine ait üretim, ihracat adetleri ile pazar verilerini açıkladı. Bu dönemde, hem toplam otomotiv üretimi hem de otomobil üretimi bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 11 azaldı. Toplam otomotiv üretimi 921 bin 187 adet olarak gerçekleşirken, bu dönemde Türkiye’de üretilen otomobil sayısı ise 610 bin 222 adet oldu. Aynı dönemde toplam pazar yüzde 46 azalarak 246 bin 161 adet, otomobil pazarı yüzde 44 azalarak 193 bin 320 adet olarak gerçekleşti. İhracat, bir önceki yılın aynı dönemine göre adet bazında yüzde 6 azalırken, otomobil ihracatı yüzde 8 azaldı. OSD Yönetim Kurulu Başkanı Haydar Yenigün, “Dünyanın en önemli pazarlarına baktığımızda bu daralmanın etkilerini rakamsal olarak görebiliyoruz. Bizim için en önemli pazar olan AB pazarı ise ilk 6 ayda yüzde 2 daralma gösterdi. Bu kapsamda, ana sanayi ihracatımızın yüzde 85 gibi çok büyük bir bölümünü oluşturan AB pazarında yaşanan mevcut daralma, ihracatımızı olumsuz etkiledi ve ilk 8 ayda Türkiye’nin otomotiv ihracatı yüzde 6 oranında azaldı. 2018 yılının ikinci çeyreğinde başlayan iç pazarımızdaki daralma ile birlikte ihracat pazarlarımızın küçülmesi, üretimimiz üzerindeki etkisini negatif olarak gösterdi” dedi.

Kaltstart X - Das Buch von Ahmet Refii Dener

Das könnte dich auch interessieren …